28 Şubat 2009 Cumartesi

Köprübaşı’nın Genç Bilim Adamlarından Prof. Dr. Ahmet Ayar

M.NİHAT MALKOÇ

Şehirler, içinden çıkan değerlerle büyürler ve geniş kitlelerce tanınırlar. Köprübaşı da içinden çıkardığı birbirinden kıymetli şahsiyetlerle Türkiye tarafından tanınmış bir yerdir. Köprübaşı büyük bir potansiyeli içinde saklayan müstesna bir ilçedir. Bu küçük şehir bugüne kadar nice büyük değerler yetiştirip Türkiye’nin ve bütün insanlığın hizmetine sunmuştur. Adnan Kahveci ve Vali Recep Yazıcıoğlu bunlardan sadece ikisidir. Bu değerleri tanımalı ve bir Köprübaşılı olarak onlarla daima gurur duymalıyız. İşte o mümtaz değerlerden biri de benim de çok sevip saydığım, takdir ettiğim bir bilim adamı olan Prof. Dr. Ahmet Ayar’dır.

Ahmet Ayar, 1969’da Köprübaşı’nın bugünkü adıyla Gündoğan Köyü’nde doğmuştur. Yani o, bugün itibariyle 40 yaşında genç bir bilim adamıdır. Köprübaşı’nda uzun yıllar görev yapan müezzin Ali Ayar’ın oğludur. Amcası Mustafa Ayar da Köprübaşı Merkez Kur’an Kursu’nda uzun yıllar hizmet yaparak büyük hafızlar yetiştirmiştir. Ahmet Ayar, sırasıyla Köprübaşı Merkez İlkokulu’nu, Köprübaşı Ortaokulunu ve Köprübaşı Lisesi’ni bitirmiştir.

Onunla aynı yıllarda Köprübaşı Lisesi’nde okuduk. Benden iki sınıf ilerideydi. Çok çalışkan bir kişi olduğu o yıllarda kendini belli ediyordu. Bizim Köprübaşı’nda oturup da bu topraklarda karın doyurmak kolay bir iş değildir. Okumaktan başka çaresi yoktu. Üniversite sınavında Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesini kazandı. Başarılı bir öğrencilik hayatından sonra bu bölümü 1991’de bitirdi. Fakat onun yeri burası değildi; tahsiline devam etmek istiyordu. Veteriner olmasına rağmen o, insan sağlığı üzerinde çalışmayı daha çok istiyordu. Tıp doktoru değildi ama bu sahada çalışmak ve tıpta kendini yetiştirmek istiyordu.

Prof. Dr. Ahmet Ayar uzun yıllardan beri “Hücresel Elektrofizyoloji, nörofizyoloji, düz kas fizyo/farmakolojisi, flüoresan mikroskopi, primer hücre kültürü” teknikleri kullanarak ağrı duyusunun mekanizması ve yeni ağrı dindirici ajanların geliştirilmesi ile ilgili bilimsel araştırma çalışmalarında bulunmaktadır. O, yüksek lisansını 1995 yılında İngiltere ‘de, Londra Üniversitesi’ne bağlı St. George Hospital Medical School’da yaptı. Doktora çalışmasını ise 1997’de Aberdeen Üniversitesi, School of Medical Sciences, College of Life Sciences and Medicine de gerçekleştirdi. 2004’te bir yıla yakın bir süre Almanya Duesseldorf Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bilimsel çalışmalarda bulundu. 2002’de doçent olan Ayar, 2007’de de henüz 38 yaşındayken ‘Profesör’ oldu. 38 yaşında profesör olmak Türkiye’de sıkça rastlanan bir durum değildir. Köprübaşı’nın bağrından çıkan Ahmet Ayar bunu başardı.

Prof. Dr. Ahmet Ayar, bilim adamlığının yanında; kendisiyle ilgili alanlarda idarecilik görevleri de yaptı. Haziran 1999’dan Temmuz 2000’e kadar Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcılığı görevinde bulundu. İdareciliğe iki yıl ara verdikten sonra aynı görevi Şubat 2002-Temmuz 2004 tarihleri arasında da sürdürdü. Şubat 2002’de Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Biyofizik Anabilim Dalı Başkanı oldu. Bu görevini Mart 2006’ya kadar başarıyla devam ettirdi. Prof. Dr. Ahmet Ayar’ın 18’i Ulusal Hakemli Dergilerde, 46’sı ise Uluslararası Hakemli Dergilerde olmak üzere 64 tane bilimsel makalesi bulunuyor. Bu çok büyük bir başarıdır. O, aynı zamanda 29’u Ulusal, 17’si de Uluslararası olmak üzere toplam 46 Konferans ve Sempozyumda bilimsel bildiri sunmuştur. Ahmet Bey, kendi alanında çalışan pek çok öğrenciye de rehberlik etmiştir. Bu sahada altı tezin yönetimini gerçekleştirmiştir. İlmini içinde saklamamış, dileyene cömertçe sunmuştur. Bu yaşta altmışın üstünde bilimsel makale yazmak, 46 Konferans ve Sempozyumda bildiri sunmak her yiğidin harcı değildir. Bu işle azıcık ilgisi olanlar bunu çok iyi bilirler. Bu veriler Ahmet kardeşimizin ne kadar çalışkan ve alanında üstün başarılı bir insan olduğunu açıkça gözler önüne seriyor.

Köprübaşılı Prof. Dr. Ahmet Ayar, Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi’nin Yayın Kurulu’nda da yer almaktadır. O, Türkiye’deki ve dünyadaki pek çok bilimsel dergiye yazılar göndermektedir. İyi derecede İngilizce bildiği için alanıyla ilgili yabancı bilim adamları tarafından kaleme alınan yazıları da rahatlıkla takip ederek kendisini sürekli yenilemektedir.

Köprübaşı’nın son dönemde yetiştirdiği bilim adamlarından biri olan Prof. Dr. Ahmet Ayar, doğup büyüdüğü toprakları hiçbir zaman unutmamıştır. Keza, ailesi de Köprübaşı’nda yaşamaktadır. O, fırsat buldukça Köprübaşı’na gelerek sevdikleriyle hasret gidermektedir. Sıla-i rahime çok önem vermekte ve bunun ehemmiyetini göz ardı etmemektedir. Köprübaşı onun için her zaman değerli olmuştur. Payelere değer vermeyen, insanlığı akademik payelerin hep üstünde tutan Ahmet kardeşimiz, insanlık merkezli bir yaklaşımla olaylara yaklaşmakta, ölçü olarak sevgi ve hoşgörüyü temel almaktadır. O, bir yerlere geldikten sonra kendini bulutların üstünde gören, aşağıdakilere alaycı bir gözle bakan insanlardan değildir. Aldığı aile terbiyesi ve dinî inancı da buna müsait değildir. Zaten doğru olan da bu değil midir?

O, hiçbir zaman memleketinden kopmadı. O, uzun yıllardan beri Elazığ’da yaşasa da yüreğinin bir yanı hep Köprübaşı’ndaydı. Mısır ekmeğini yediği, buz gibi sularından içtiği Köprübaşı, onun hayallerini süsledi hep… Yüreğindeki Köprübaşı sevgisi her geçen gün daha da büyüdü. . Ahmet Bey bilim adamı oldu diye sosyal hayattan da kopmadı hiçbir zaman…

Hemşehrimiz Prof. Dr. Ahmet Ayar, Trabzonspor sevgisiyle yaşadı hep… Bir Trabzonlu olarak Elazığ’da Trabzonspor’un başarılarıyla gururlandı daima... Trabzonspor’u takip ediyor sürekli... Trabzonspor’un şampiyon olması her Trabzonlu gibi onun da hayallerini süslüyor. Onun Trabzonspor’la ilgili zaman zaman yorumlar yaptığını da biliyoruz. O, Taka gazetesinde yaptığı yorumlardan birinde şöyle diyor: “Sadri başkanın karizması şimdiden beyanlara yansımaya başladı. Kendilerini kutlayıp, kolaylıklar diliyorum. Alt yapı ise dışarıdan facia görünüyor, hele hele yeteneğe göre değil de, doğum yerine göre geliştirilen ‘yerlinin yerlisi’ deyimi çok yersiz. Globalleşen dünyada; hak eden, işinin ehli ve marifet/iltifat felsefesi söylemi hâlâ geçerli… Duygu sömürüsü boş, yerlilerden Tayfun’a bakın, lise gölcüsünün attığı goller ortada.... Ama yetenekli Barış nereli olursa olsun kaliteli.” İşte bir bilim adamının gözüyle Trabzonspor analizi… Futbola duyduğu yakın ilgiye bakarak onun gelecekte Trabzonspor yönetiminde de görev alacağını şimdiden tahmin edebiliyorum.

Marifet iltifata tabidir şüphesiz. O da bunca işi yaptıktan sonra elbette bilim çevrelerinden hak ettiği iltifatı görmüştür. İşte bu çerçevede değerli hemşehrimiz Prof. Dr. Ahmet Ayar, bilime evrensel düzeyde sağladığı katkılardan dolayı Popüler Bilim Dergisi’nin Sağlık Bilimleri dalındaki Teşvik Ödülü’nü kazanmıştır. O, yeni açılan üniversitelerden biri olan Nevşehir Üniversitesi Rektörlüğü’ne de aday olmuş; fakat kazanamamıştır. Ben inanıyorum ki idareciliği de seven ve bu işi de iyi bilen Ahmet Ayar, gelecekte Türkiye’nin güzide üniversitelerinden birine rektör olacaktır. Buna inanıyor ve bunu ondan bekliyoruz.

Türkiye’de birçok ‘Ahmet Ayar’ vardır. Akademisyen olarak da var, başka alanlarda da var. İsim benzerliklerinden daha doğal ne olabilir ki… Fakat bizim ‘Ahmet Ayar’ımız onlarla adaş olsa da onlardan çok farklı olduğunu gösteriyor. O, yaptığı çalışmalarla kişisel biyografi zincirine yeni başarı halkaları ekliyor. Bizler de Köprübaşılı hemşehrileri olarak onu destekliyoruz. Zira bir köşede kaderine mahkûm edilmiş Köprübaşı’nın böyle değerlere çok ihtiyacı vardır. Köprübaşı bir zamanlar Recep Yazıcıoğlu ve Adnan Kahvecilerle adından söz ettirdiyse, bundan sonra da Ahmet Ayar gibi bilim insanlarıyla gündeme gelecektir. Ben buna yürekten inanıyorum. Bu topraklardan çıkıp da bir yerlere gelen herkesi kalemimle ve yüreğimle destekliyorum. Bütün Köprübaşılıların da benim gibi düşündüğüne inanıyorum.

Köprübaşı’nın bilim camiasındaki etkin temsilcilerinden biri olan Prof. Dr. Ahmet Ayar, bu genç yaşına rağmen nice başarılı ilmî çalışmalara imza attı. O şimdi uzun ve yorucu bir gurbet hayatından sonra KTÜ Tıp Fakültesi’ne Fizyoloji ABD Başkanı olarak atandı.

Köprübaşı’nın son dönemdeki gururu olan Ahmet Ayar, son derece mütevazı bir insandır; büyük bir vakar ve ahlak sahibidir. Küçükle küçük, büyükle büyük olmasını bilen, hoşgörülü bir kişidir; Köprübaşı’nın gelenekleriyle beslenen, çıktığı yöreyi unutmayan inançlı bir kimsedir. Onu asıl üstün kılan da sanırım bu meziyetleridir. Zira önemli olan bilim adamı olmak değil, cemiyet adamı olmaktır. Ben bütün üstün özellikleri üzerinde taşıyan genç Prof. Dr. Ahmet Ayar’la bir Köprübaşılı olarak gurur duyuyorum. O bizim yüz akımızdır.

Hiç yorum yok: